Yorum - Analiz
Tansu Çiller’in ilginç şahitliği
Çiller’in, (27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi’nden sonra asılarak öldürülen 10 yıllık Başbakan Adnan Menderes’e işaretle) "Burada Türk tarihinin hâfızasına bir fotoğraf hançer gibi saplı kalmıştır. Bu fotoğraf siyasetçilerin bilincine de saplı kalmıştır. Bu fotoğraf ipe giden bir Başbakanın hüzünlü bakışıdır. Bu bütün topluma dehşet salmıştır. Bu süreç bir dehşet sürecinin üstüne inşa edilmiştir" şeklindeki sözleri, üzerinde bilhassa durulmayı gerektiriyor.
Selahaddin E. Çakırgil - STAR
KeÅŸke siyasetçilerimiz, hayattayken, -ya da o kadar cesaretleri yoksa- ölümlerinden sonra yayımlanmak üzere olsa bile, hâtıralarını yayımlasalar… Bizde bu konuda yaygın bir gelenek yok.. Gerçi, hâtıralarda kiÅŸilerin hemen daima, kendilerini temize çıkaracak ve hatalarını gizleyecek veya sorumluluÄŸu baÅŸkalarının üzerine atacak ÅŸekilde bir yön daima bulunur. Ama yine de, önemli ipuçları bulunur.
Demirel’in DYP’sinin Genel BaÅŸkan Yardımcılığı’nda siyasete giren Çiller, Turgut Özal’ın Nisan-1993’de vefatı ve Demirel’in CumhurbaÅŸkanı olmasıyla, DYP Genel BaÅŸkanı ve de TC’nin ilk kadın baÅŸbakanı olarak siyaset sahnesinde yükselmiÅŸ; Aralık-1995 Seçimleri’nden sonra da, Erbakan liderliÄŸindeki Refah Partisi’yle koalisyon hükûmeti kurup BaÅŸbakan Yardımcısı olarak vazife alan önemli bir figürdür.
***
Çiller’in, 28 Åžubat Dâvasına iliÅŸkin olarak 103 sanığın yargılandığı Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 18 Temmuz günü ‘maÄŸdur’ sıfatıyla verdiÄŸi ifadede ilginç tespitleri var. Bu uzuuun ifadenin can alıcı noktalarını aktaralım:
Çiller, '28 Åžubat darbedir' (…) Belki alışılmış bir darbe deÄŸildir. Bu darbe içerisinde çeÅŸitli unsurların, silahlı ve silahsız kuvvetlerin bulunduÄŸu bir koalisyonun icraatıdır. Kimi medyamız içinde vardır. Kimi Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, kimi yargı üyeleri, kimi sendikalar, kimi sivil toplum örgütleri, kimi dış odaklar vardır. Korku, ÅŸiddet, baskı icra ederek, hükümeti yok etmekle sonlandırılmıştır’ diyordu.
***
Çiller’in, (27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi’nden sonra asılarak öldürülen 10 yıllık BaÅŸbakan Adnan Menderes’e iÅŸaretle) "Burada Türk tarihinin hâfızasına bir fotoÄŸraf hançer gibi saplı kalmıştır. Bu fotoÄŸraf siyasetçilerin bilincine de saplı kalmıştır. Bu fotoÄŸraf ipe giden bir BaÅŸbakanın hüzünlü bakışıdır. Bu bütün topluma dehÅŸet salmıştır. Bu süreç bir dehÅŸet sürecinin üstüne inÅŸa edilmiÅŸtir" ÅŸeklindeki sözleri, üzerinde bilhassa durulmayı gerektiriyor.
Çiller, "REFAHYOL hükümetinin, ‘Türkiye'nin uzlaÅŸması için önemli bir fırsattı. Ãœlkenin devletle millet arasındaki çekiÅŸmesine, milletin bölünmüşlüğüne son verebilirdi’ tespiti de önemli..
Çiller: Sincan'da tanklar yürüyor. Aynı gün Cumhurbaşkanını ziyaret ediyorum ve Cumhurbaşkanı, 'Eee ne olacak, ziyan yok' diyor. Genelkurmay Başkanı bu olaydan haberi olmadığını söylüyor.
***
Dönemin Millî Güvenlik Kurulu toplantısında yaşadıklarını ise Çiller şöyle anlatıyor: "28 Şubat sürecindeki MGK'da da görünürde bir farklılık yok gibiydi. Ancak vücut dili farklıydı. Çeşitli el hareketleri, gülüşmeler, yüzlerdeki alaycı ifadeler, Başbakan Erbakan'ın boncuk boncuk terleyişi... Sözlü olarak belki bir şey bulamazsınız, ancak bambaşka bir şeydi."
‘MGK kararlarını neden imzaladıkları’sorusu üzerine ise Çiller, Erbakan'ın, ‘uzlaÅŸmacı ve çok nazik bir kimse olduÄŸunu’, o dönemde Genelkurmay BaÅŸkanı ve Jandarma Genel Komutanı’nın emekliye sevk edilmesi fikrine, Erbakan'ın, 'Aman ortam gerilmesin' diye sıcak bakmadığını söylüyor.
***
Çiller BÇG belgelerini kendisine İçiÅŸleri Bakanı Meral AkÅŸener'in getirdiÄŸini ve bunu Demirel’e götürdüklerini, onun ise iÅŸlem yapmak yerine teamüllere aykırı olarak Genelkurmay’a gönderdiÄŸini belirtiyor. Çiller ayrıca, Meral AkÅŸener'e bir komutanın hakaret içerikli ifadeler kullandığını hatırlatarak, "Ãœzücüdür, ama meseleler sadece bundan ibaret deÄŸildir. O dönem atmosfer böyleydi. Bunlar olduÄŸu zaman Genelkurmay, tıpkı (BaÅŸbakan Erbakan’a TV ekranlarından ağır küfürler eden)O. Özbek PaÅŸa meselesinde olduÄŸu gibi, en ufak bir ÅŸey tepki vermedi. Hattâ küfür eden o paÅŸa terfi ettirildi" diyor.
Çiller, dönemin Deniz Kuv. Kom. Güven Erkaya'nın "İrtica, PKK'dan daha tehlikelidir" ve "İrticanın kaynağı hükümettir"; sanıklardan Çevik Bir'in o dönemde ABD'de, "Demokrasiye balans ayarı yaptık" dediğini hatırlatıyor.
***
Evet, bugünlere kolay gelinmediğini göstermesi ve bugün gelinen merhalenin daha iyi anlaşılması için, o utanç verici dönemin hatırlanmasında fayda var. Keşke o dönemi merhûm Erbakan da bizzat anlatsaydı.
Henüz yorum yapılmamış.